Sevdiğim Şiirler
Dağ Rüzgarı Kaderde senden ayrı düşmekte varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna birgün bile dayanılmazmış.
Bilmiyordum..

Yine de dayanmağa çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanı başımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman için de
Ben olmasam da olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim tek aydınlık

Bir nefeste benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın.

Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok.

Ümit Yaşar Oğuzcan



Küçük Saman Çöpü..

Bir saman çöpü varmış bir zamanlar.Yıl boyu rüzgarı arkasına alır bir o yana bir bu yana savrulurmuş.. Yine böyle savrulduğu bir gün,bir çiçek görmüş bozkırda.Tüm kalbiyle sevmiş o an.
Söyleyememiş hemen sevgisini.Baharı beklemiş.
En sonunda kalbinden gelen en temiz kelimeleri söylemiş ona:
Çiçek güzel,çok güzelmiş..Onu çok seviyormuş,Hayatı boyunca yanında kalmak istermiş,tüm isteklerini bir yana koyup.Mutlu etmek istermiş onu..
Çiçek mutlulukla karşılamış bu durumu..Düşünmüş taşınmış Saman çöpünden ,güneşi olmasını istemiş,bu sayede onunla heryere gidebilecekmiş.. Çöp aşkından yanmaya başlamış.Parlamış parlamış.Güneş kadar belkide daha fazla parlamış.. Ama çiçeğe yetmemiş bu..Çünkü o bir güneş değil güneş olmayı istiyormuş.. Saman parlamış parlamasına ama; sevdiğini mutlu edemediğini görünce sönmüş birden ateşi..
Küle dönmüş tüm ruhuyla beraber..

Saman çöpü bir güneş olamayacağını anlamış. Güneş tüm insanlığa ait..Bizse bir saman alevi yaratabiliriz tüm gönlümüzle bile yansak.
Bir saman çöpüde senin için kül olmasın çiçek kardeş:-)                          4.2001

incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu

gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

Hasan Hüseyin
(1976)
(Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi, M. Fuat)
Akarsuya Bırakılan Mektup
Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.

1947

2

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

1948

3

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.

Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.

Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...

Nazım Hikmet
Şubat 1948

Hayat Hep Mavi Başlar

Hayat kendi meleğini kollarında taşımaktır.
Hiç koklanmamış bir kokuyu, duyguyu.
Yaşamıyormuş gibi;
Bir daha yaşayamayacakmış gibi duymaktır.

Gülen gözlere hakkını vermektir.
Bir anın vardır yaşanması gereken..
Yaşayınca büyüyen..
Bir an bile durmayan olmaktır.

Silbaştan yazmaktır alın yazını..
En soğuk gökyüzünü en sıcak haliyle;
En kötü günleri bir Nisan şakası görmektir.
Hep bir bekleyen olur,dayanmaktır..

En mutsuz anlarda kadehini
Mutluluk yudumlarıyla doldururken,
En çirkef insana dahi,
Güleryüz göstermektir..
                                                 5.4.2001

Antoloji Şiir Sitesi
Antoloji Şiir Sitesi
Şiir Postası
Şiir Postası
Şiir defteri
Bana
[email protected]
Adresinden şiir gönderebilirsiniz..
This page has been visited times.